Monday, August 31, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: HAKAN ORHAN

Trabzonspor Hukuk Kurulu üyelerinden sayın Hakan Orhan beye sorularımıza verdiği içten cevaplar için çok teşekkürler…



1.      Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Bunu eylem bazında değil de yönetim anlayışı olarak cevaplamak lazım. Bugünkü yönetimin Trabzonspor’u yönetme tarzı tamamen yanlış. Zaten ortada sağlıklı bir yönetim kurulu da yok. Eylem olarak değerlendirir isek en büyük yanlış, Yıldırım Demirören Federasyonunun desteklenmesidir.

2.      Sizce bugünkü yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Genel olarak bakıldığında övgüye değer bir eylem göremiyorum.

3.      Sizce bugünkü yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
Şike mücadelesini sadece başkan ve yönetime bırakmak yanlış olur ama Trabzonspor Başkanı ve Yönetimi lokomotif konumunda olmalıdır. Şike süreci en başından beri yanlış yönetiliyor. Sadri Şener zamanında başlayan yanlışlar aynen devam ediyor. Şike süreci sadece hukuki taleplerden, başvurulardan ibaret değildir. Hukuki başvuruları yapmak demek şike mücadelesi veriliyor demek değildir. Trabzonspor Camiası, Trabzon Şehri topyekün olarak bu mücadeleye başlamalıydı ve devam ettirmeliydi. Camiada, şehirde olmayan bu inanç tabiki başkan ve yönetimde de yok.

4.      Trabzonspor’un şu anki yönetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden çıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Trabzonspor’un bugünkü durumunun en büyük sebebi Trabzonspor’un gerçeklerini göremeyen delegenin tercihleridir. Trabzonspor İstanbul takımları gibi para harcayarak, tamamen transferlere dayalı takım kurarak başarılı olamaz. Arasıra olsa bile bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bu şekilde 1-2 kez başarı yakalanabilir ama geçmişteki gibi sürekli olmaz. 2010-2011 şampiyonluğu transferlerle gelen bir şampiyonluktur ama sadece transferlere de dayalı bir şampiyonluk değildir. Camia, yönetim, teknik ekip, takım v.s. bir çok unsurun bir araya gelerek oluşturduğu bir şampiyonluktur. Ama bugünkü borcun içinde o günkü transferlerin bile payı vardır.  Trabzonspor geçmişte bir model ortaya koymuş ve başarılı olmuştur. Geçmişteki o modeli günümüzün şartlarına göre modernize ederek sürdürmelidir. Delege de bu yönteme inanmalı, tercihlerini de ona göre yapmalıdır.

5.      Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Trabzonspor Camiasının güçlerini birleştirmesi bana göre bir ütopyadır. Mümkün değildir. “Trabzonsporu kim kuracak?” kavgaları nedeni ile ilk kuruluşu Danıştay tarafından iptal edilen, karar sonrası devlet otoritesinin baskısı ile ikinci kez kurulan bir kulüpten bahsediyoruz. Trabzonspor’un kuruluşundaki ve bugüne kadarki süreçteki kavgalar incelendiğinde birleşmenin mümkün olmayacağı anlaşılacaktır. Dönem dönem bu yapılmaya çalışılmıştır ama  hep suni birleşmeler olmuştur ve sürdürülememiştir.

6.      Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır?
Gün geçtikçe iyi ve donanımlı insanlar bu tür ortamlardan uzaklaşmaya başlıyor. Siyasette de spor yönetiminde de durum aynı. Yönetimler de yönetmek için değil seçilebilmek için oluşturuluyor. Çok kısa zamanda, anayasası olmayan, felsefesi olmayan yönetimler oluşturuluyor. Ben bunu minübüs şoförlüğüne benzetiyorum. Bir minibüs alıyorsunuz ve bir muavin buluyorsunuz. Sonra hedefe giderken yoldan yolcu topluyorsunuz. Seçim bittiğinde, yada başka bir yola giderken yolcular inmeye başlıyor. Sağlıklı bir yönetim olmuyor.

7.      Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Genel ve yerel siyaset spordan tamamen uzaklaşmalıdır. Yerel basın işini layıkı ile yapmalıdır. Taraftar ise geçmişi iyi anlamalı, geçmişteki başarıların sebeplerini iyi analiz edebilmelidir. Her alanda doğruya ulaşılırsa Trabzonspor da doğru bir yere oturur.

8.      Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
Bu konuda Prof.Dr.Hakan Kulaçoğlu’nu örnek gösterebilirim. Dürüst, sorunu bilen, çözümü bilen, ekip anlayışına inanan biri olmalıdır.

9.      Sizce Trabzonspor bugünkü taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?
Ortada yeterince büyük bir güç yok. Maddi anlamda belki ama manevi anlamda bir güç birliği ortada yok.Örnek vermek gerekirse forma alarak kulübe katkı yapan herkes forma alırken eylem birliği içinde oluyor ama sıra başka konulara gelince fikir birliği içerisinde olamıyor, bölünüyor. İnsanlar işler iyi giderken kenetlenebiliyor, başarıyı sahiplenebiliyor ama işler kötü iken herkes kaçıyor.Güçlü bir yönetim olursa, taraftara doğrular anlatılırsa taraftarın gücü daha iyi kullanılabilir. Taraftarın gücünün genelde olumsuz yansımaları olmaktadır.Buna şu örneği verebilirim. 1996 yılında Trabzonspor Fenerbahçe’ye Trabzon’da 2-1 yenildi ve o yıl Fenerbahçe şampiyon oldu. (Fenerbahçe’nin saha dışı faktörlerle nasıl şampiyon olduğu da ayrı bir tartışma konusudur.) Yaşanan travmanın sonucunda başarısız sayarak o sezonun bitiminde Trabzonspor Camiası olarak başkanı kovduk, yönetimi kovduk, hocayı kovduk, futbolcuları kovduk. Aslında Trabzonspor’u yıktık, darmadağın ettik. Bu olay Trabzonspor tarihindeki en büyük yanlışlardan biridir. Eğer o sezon yapı korunabilse idi uzun yıllar yarışan bir Trabzonsporumuz olabilirdi.  Bugünkü durumun sebepleri arasında bence o sezonun da katkısı vardır.


TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: ATİLLA DİLAVER

TRABZONSPOR ORTAK AKLI  - SÖYLEŞİLER: ATİLLA DİLAVER

Değerli Trabzonspor gönüldaşları uzun zamandır üzerinde çalıştığım “Trabzonspor ortak aklı – söyleşiler” ortak akıl projesine hoşgeldiniz.  Bu proje Trabzonspor camiasının 3 Temmuz süreci ile yaşamış olduğu parçalanmayı ve zayıflamayı engellemek adını kafa patlatan insanların aynı sorulara verecekleri cevapların yayınlanacağı ve yorumlanacağı bir platform olacak.  Yazıları bu blog sayfasında toplmakla beraber tüm medya kanallarında yayınlamak ve ortaya çıkan ortak aklı paylaşabilmek en büyük hedefim.  Bu konuda yardımcı olacak tüm Trabzonspor gönüllülerine şimdiden teşekkürler.  Burada yayınlanacak söyleşiler yazılı olarak alınmış söyleşiler olacak ve dolayısı ile noktasına virgülüne dokunulmadan yorumsuz yayınlanacaktır.  Trabzonspor gönüllüleri gerek bu sayfalarda gerek bu söyleşilerin yayınlanacağı medya kanallarında yorumlarını paylaşmakta serbesttir ve ortak aklın oluşmasına katkı verecektir.  

Trabzonspor camiasının önde gelen fikir ve görev adamlarına ulaşmayı hedeflediğim için bu söyleşinin yapılmasını istediğiniz kişiler ile de bu söyleşiyi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım.  Bu söyleşiler Tayfa.org, Haberts.com, Tayfahaber.com, ve MedyaTrabzon.com sayfalarından da yayınlanacaktır. Diğer yerel ve ulusal kanallarda da imkan verdiğince yayınlanmaları için çaba sarf edeceğim.  Yukarıda adı geçen medya kuruluşlarına ve Tayfa taraftar gurubuna desteklerinden dolayı teşekkür ederim. 

Söyleşi sorularımız  paylaşılacak söyleşilerde olacak ama toplu olarakta görülebilmesi açışından buradan da vermeyi uygun gördüm.   İnşaallah camiamızın akil insanlarının görüş ve fikirlerini küfürsüz bir ortamda okur ve ortak aklı hep beraber bulabiliriz. Bulabildiğimiz bu ortak akıl ile de Trabzonspor kongresine ve geleceğine ışık tutabiliriz. 


SORULAR:
1.      Sizce bugünki yönetimin en büyük hatası nedir?
2.      Sizce bugünki yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
3.      Sizce bugünki yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
4.      Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
5.      Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
6.      Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
7.      Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
8.      Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
9.      Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

Ilk olarak hukuk kurulumuzun değerli üyeleri Atilla Dilaver ve Hakan Orhan beyilerin cevaplarını yayınlıyorum.  Daha sonra, sayın Sedat Tunalı ve Hayri Hacısalihoğlu söyleşileri gelecek. Şu anda duayen Trabzonspor yazarlarımız ve taraftar gurubu liderleri ile de söyleşi çalışmalarımız devam etmektedir.  Amacımız, kongreye kadar 61 akıl adam ile bu söyleşiyi gerçekleştirmek ve ortak akla ışık tutabilmek. İnşaallah bunu hep beraber başarıp güzel bir eseri camiamıza hediye edeceğiz.

Sevgile kalın…

Sayın Atilla Dilaver Beyin sorularımıza verdiği cevaplar….




Verilen cevaplarda, şahısları işaret eden ve bilinen ayrıntılarla okuyucunun zamanını çalan anlayıştan uzak kalınmaya gayret edilmiştir.

1-Sizce bugünki yönetimin en büyük hatası nedir?
1-Siyasi angajmanla aşacaklarını zannettikleri vizyonsuzlukları en ciddi zaafları. Yapılan pek çok hataya bu tutum sebep oluyor.  TS gibi büyük bir kulübün yönetimine  hazır olmadıkları görüldü. TS’da yönetici olmak sıradan bir dernek yönetmeye benzemez. Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birini yönetecek kadronun  bunu yapabilecek ehliyete, gerçekleştirmeyi gönülden arzu ettikleri hedeflere ve bunları realize edecek enerji, bilgi, birikim  ve cesarete ihtiyaçları vardır.

2-Sizce bugünki yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
2- Trabzonspor’u kullanıp şahsi iş ve ilişkilerini geliştirmek. Her ne kadar bu durum Trabzonspor’a fayda sağlamasa da hemşehrilerimizin gelişmesi herkesi mutlu edecek bir durumdur.

3-Sizce bugünki yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca    sahip mi?
3-Ne yazık ki değiller. Bu mücadeleyi sürdürecek bilgiye sahip olmadıkları gibi, bu hususta gerçek ve samimi bir niyet taşıdıklarından şüphe etmemize neden olacak  bir takım eylem ve söylemelrine tanıklık ettik hep birlikte.

4-Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden    cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
4-Kerhen bir araya gelmiş bir yönetim var. Ekip ruhu ve ortak inanç ve amaç taşıyan insanlar değiller. Sosyal pozisyonları, ikbal hesapları ile TS yönetiminde  kalmanın kendileri açısından faydalı olacağını düşünen bir yönetimin kulube faydası olacağını düşünmüyorum.
Bu ülkede kulüp yöneticiliği paranın güce tahvil edildiği alanlardır.
Çoğu arkadaş gerçek bir sporsever olduğu için değil  yukarıda zikrettiğim şahsi hesapları nedeniyle göreve talip olur.
Tabi her kulüpte olduğu gibi TS’un yönetiminde de gerçekten temiz niyetlerle varolan arkadaşlarımız mevcut. Onları  bu iddialardan tenzih ederim.

5-Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?

5-Bu sadece TS’u değil, bütünlüklü olarak Trabzon şehrini ilgilendiren bir sorun.
Trabzonlunun takımla olan ilişkisindeki çok güçlü duygusallık bir yandan takımı bugünlere taşıyan en önemli manevi değer iken, öbür yandan bazı zamanlarda yanlış kararlar alınmasına sebebiyet veren bir baskıya ve kaosa sebep oluyor. Nihayetinde Trabzonspor lokal bir atmosfer içinde varlığını sürdürüyor.
Bu sebeple takımın ve yönetimsel olarak kulubün etki altında kalması kolay oluyor ve bu çoğu zaman aleyhe işleyen bir duruma dönüşüyor.
İstanbul büyüklerinin ve bilhassa FB’nin manüple ettiği ulusal medya ve zaman zaman buna zemin hazırlayan bize ait tutumlar sebebiyle TS’un imajı son yıllarda oldukça değişti.
1970’lerde Anadolu’dan doğan bir umut olarak futbol dışında pekçok olumlu misyonu da üstlenen Trabzonspor’u yıpratmak için uzun yıllardır sürdürülen gayret sonuçlarını maalesef  verdi. 
Öte yandan geçmiş yönetimlerin yaşadığı sıkıntılar da ortada.
İzah edilen bu şartlarda  Trabzon sermayesinin ve güçlü insanlarının takımla aralarına mesafe koymaya başladıklarını söylemek zor olmasa gerek.

Bir gerçek de genelde Türk futbolu, özelde de TS yönetimi yetkin ellerde değil. TS’un önümüzdeki kongre ile üzerindeki bu ölü toprağını atmak, tazelenmek ve amatör ruh ve profesyonel idare anlayışı ile görev yapacak bir yönetim tesis etme şansı var.

Yukarıda izah edilen olumsuzlukların üstesinden gelmek için ise bütün bir şehir olarak Trabzon’un profesyonel bir PR desteğiyle  çok ciddi bir halkla ilişkiler çalışması yapması ve takımın yeniden Kazım Koyuncu’nun ifadesinde yerini bulan “Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” Statüsüne geri döndürülmesi gerekiyor.

6-Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.

6-Aday yönetimlerin kimler oldukları ve hangi niyetlerle yola çıktıklarını keşfetmek zor olmasa gerek.
Buna gore tercihlerin ve tevcihlerin doğru yapılması gerekiyor.
Yönetim listeleri oluşturulurken de aday olarak konulacak arkadaşların iş hayatlarında sorunları olmayan , başarılı, dürüst ve temsil kabiliyeti olan, önceliği şahsi pozisyonu değil, TS olan,
takımdan “almak” değil, takıma “vermek” niyetiyle ortaya çıkmış şahıslardan oluşmasına dikkat etmek gerekiyor.
Trabzonlu ve Trabzonsporlu bu vasıfları haiz çok insan var.

7-Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?

7-Bu soru halihazırda TS’un yaşadığı en ciddi handikaba işaret ediyor.
Siyaset kurumunun her daim kendi çıkarları dahilinde hareket edeceği kesin.
Diğer taraftan  muktedirin yanında var olmanın kurumsal olarak takıma bir faydasının olmadığı halihazırdaki başkanın tutumuyla da anlaşıldı.
Doğru olan bütün siyasi anlayışlara aynı mesafede kalıp, evrensel demokratik hak ve ilkelerin yanında bir tutum sergilemektir.

TS’un en ciddi sıkıntılarından biri de Yerel Basının yetersiz ve yanlı tutumu.
Belli adamların ya da grupların etkisi ve idaresi altındaki yerel basın, takım ve taraftarı olumsuz etkiliyor. 
Taraftar bu üçgenin en masum tarafı. Ancak fazla sevgiyle öldürmek diye bir şey varsa, TS taraftarının zaman zaman bunu yaptığını söylemek de mümkün.
Ancak taraftarın makul olmasını beklemek mümkün olamayacağına göre, bu durumun kulübe ve takıma getirebileceği zararları en aza indirebilmek yönetime düşüyor Nihai olarak  yönetim, siyasetten uzak durmalı , basın ve taraftarla ilişkilerini de profesyonelce yönetmelidir.

8-Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?

8-TS Başkanı sadece kulübü temsil etmiyor.
Zannediyorum Türkiye’de Trabzon’un yüzü olarak tanınıyor. Bu sebeple  genel manada büyük bir kulübün başkanında olması gereken tüm özellikler dışında, özel mealde Trabzon insanını temsil edecek vasıflara da sahip olmalıdır.

9-Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

9-TS’un çok dinamik bir taraftar kitlesi var. Kulübün adeta dinamosu taraftar. Bu sebeple bu kitlenin sevgisi ve enerjisi doğru kanallara yönlendirildiğinde takıma çok büyük motivasyon desteği sağlayacak bir güç oluşturulur. Özellikle taraftar grupları ile kirli ilişkiler içine yerine girmek yerine onlarla işbirliği içinde doğru projelere imza atılabilir.