Thursday, September 10, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: Alaattin Hatayoğlu

Trabzonspor Ortak Aklı Söyleşiler projemizde taraftar gurupları yada Trabzonspor’un önde gelen sivil toplum örgütleri liderleri ile yapacağımız söyleşilerin ilkini 1967 Trabzonlular Derneği Başkanı sayın Alaattin Hatayoğlu ile gerçekleştirdik.  Sayın Hatayoğlu Trabzonspor camiasının en büyük sorununu Trabzonspor tarihinin politize olmuş en uç dönemini yaşıyor olması olarak açıklıyor.  Ikinci en büyük sorunun da camianın her kesimine hakim olmuş bölünmüşlük olarak ekliyor. 

Bu söyleşiyi benim adıma sevgili Hakan Er (TayfaHaber.com) kardeşim yapmıştır.  Bu güzel söyleşi için her ikisinede çok teşekkürler.


     


 1. Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?

Olağanüstü kongrede beş liste yarıştı. O dönemde de ben beş başkan adayının da Trabzonspor'u taşıyamayacağını noktasında tavrımı koymuştum. Geçen dönemle ilgili biz dernek olarak bu beş adayın tümüne de destek vermedik. Hatta İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bu kulübe başkan olursa Trabzonspor için facia olur ifadelerini seçilmeden evvel ona oy verenlerin yüzlerine söylemiştim.

İbrahim Hacıosmanoğlu iki yılı aşkın süredir görevi başında ve beni hiçbir zaman yanıltmadı. Çünkü yönetim anlamında yaptığı eylemlerin, Trabzonspor'u ne duruma getirdiğini herkes gördü. Ne kadar hazırlıksız olduklarını, kulübü hiç bilmediklerini, Trabzonspor'a başkanlık, yöneticilik yapmanın ne olduğunu bilmediklerini daha gelir gelmez belli etmişlerdi.

Şuursuzca yapılan teknik direktör değişiklikleri ve daha sonra ''Biz geldiğimizde Aziz Yıldırım o koltukta bile oturamayacak'' tarzındaki sokak üslubuyla konuşmalar hayret ettiren cinstendi.

Göreve geldiği zaman ''kupayı alacağız'' diyen İbrahim Hacıosmanoğlu, kupamızı verdirmeyen siyasetin bir numarası, o gün ki Başbakan, bugün ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting otobüslerine çıktı. Bunun ne anlama geldiği açık ve net ortadadır. Bugün Türk futbol tarihinde bir kulüp başkanı bırakın başbakanı bir siyasi partinin mitingine ne katılmıştır ne de seçim otobüsüne çıkmıştır. Trabzonspor'u kurumsal olarak temsil eden bir başkanın veya yöneticinin bir siyasi partiden yana tavır koyması doğru değildir. Bunları yapan Hacıosmanoğlu, beceriksizliğini yaptığı fuzuli transferlerle de gözler önüne serdi. Trabzonspor'un parası bu anlamda çarçur edildi. Genel olarak bunlar İbrahim Hacıosmanoğlu'nun yaptığı kabul edilemeyecek türden olan büyük hatalardır.

2. Sizce bugünkü  yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?

İbrahim Hacıosmanoğlu'nun göreve geldiğinden beri söylediği bir söylemi var. ''2010-11 sezonunun şampiyonu Trabzonspor'dur. Fenerbahçe şike yapmıştır. Bunu kabul etmeyenler namussuzun dikalasıdır.'' ifadesi bana göre göreve geldiğinden beri söylediği en önemli sözdür.

3. Sizce bugünkü  yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?

Trabzonspor'un şike mücadelesi bence Sadri Şener dönemi de dahil, bu dönemde gerçek anlamda yapılmadı. Siyasetin izin verdiği ölçüde bir takım eylemlerin içine girildi. Bunların tamamen göstermelik eylemler olduğunu düşünüyorum. Zaten siyasete biat ederek  nasıl mücadele gösterebileceksiniz ki ? Açık ve nettir. Trabzonspor'un kupasını verdirmeyenin iktidarın olduğu. Siyasetin bu işe müdahil olduğu bir yerde sizde o siyasete biat ederseniz emir kulu olursunuz. Onun için şikeyle mücadele gücünün şu an için mümkün olmadığını düşünüyorum.

4. Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?

Göreve geldiklerinde toplam 21 yönetici vardı. Bunların 11'i istifa etmiş ve yedeklerle beraber 10 kişi kalmış sadece. Göreve geldiklerinde o kadar beceriksiz bir yönetim ki, 6 teknik direktör değiştirmiş. 50-60 futbolcu transfer edilmiş. Borç 400-500 milyon civarına gelmiş. 2 yıl sonra geri ödemeli kredilerle beraber ceplerine koydukları parayla kulübü idare etmişler. Trabzonspor gerçekten facia bir yönetime sahip. Yaptıkları hiçbir şeyin mantıklı bir açıklaması yok. Kısacası Trabzonspor kötü günler yaşıyor. Umarım o kötü düşündüğümüz olasılıkların hiçbiri gerçekleşmez. Bir an evvel bu yönetimden kurtulur idealistçe bu işte mücadele edecek başkan ve yönetim ekibine kavuşuruz. Kurtuluşumuz ancak böyle mümkün olabilir.

5. Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?

Trabzonspor acilen Trabzonspor'u taşıyacak yetenek bilgi ve beceride ve fedakarlık yapabilecek bir başkan ve yönetim oluşturulmalı.

6. Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır?

Bilgisi becerisi ve vizyonuyla beraber fadekarlıklar yapacak bir lidere ihtiyaç vardır. Önce bunun sağlanabilmesi lazım.

7. Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?

Trabzonspor tarihinin politize olmuş en uç dönemini yaşıyor. Tribünler bölünmüş. Her alanda bölünmüşlük en uç noktada. Problem bu.  Trabzonspor siyaset üstüdür. Siyaset üstü olmak zorundadır.  Her kişinin kendi özgür çerçevesi içinde siyasi görüşü olabilir. Fakat bunu tribünlerde ortaya koyarsanız bu yanlıştır ve bunun adı bölücülük olur.  Ama ne yazık ki Trabzonspor özellikle bu son 5-10 sene içinde politize olmuş bir taraftar kitlesine sahip olmuş durumda. Trabzonspor için en büyük sorun tribünlerin bölünmüşlüğüdür.

8. Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?

En azından bedel ödemeyi göze alacak bir kişi olabilmeli. Trabzonspor'a başkan olmak, yönetici olmak bedel ödemeyi göze almaktır. Sadece kendi iç mualefetine karşı değil siyasetende, ekonomisiyle de fedakarlık yapacak bir  başkana ihtiyaç var.

9. Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu? Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

Trabzonspor taraftarı küskün.  Gasp edilen şampiyonluk insanları ciddi anlamda yılgınlığa götürmüş. Çalınan şampiyonluktan öte kulübü idare edenlerin şike ile ilgili mücadele etmemesi, Trabzonspor taraftarını ciddi anlamda demorolize etmiştir. Ama buna rağmen Trabzonspor taraftarının gücüne ulaşabilecek bir taraftar topluluğu yoktur. Trabzonspor her zaman her yerde büyük ilgiyle karşılanmıştır ve karşılanmaya her zaman devam edecektir. Özellikle gurbetçilerin bu bağlamda katkısı çok büyüktür. Trabzon'daki TS Club mağazası yetkilileri bile mağazaların gubetçiler sayesinde ayakta durduğunu belirtiyor. Şehir bu anlamda sınıfta kalmış durumdadır. Onu üzülerek söyleyebiliriz. Biz büyük bir camiayız taraftar olarak. Bu konuda gerçekten çok şanslıyız. Fakat bunun farkında olmayan yöneticilerimiz var ne yazık ki. Bu gücün farkında olmayan gazetecilerimizi olduğunu da belirtmekte fayda var.



Not: Bu söyleşiler Tayfa.org, MedyaTrabzon.com, Tayfahaber.com, ve Haberts.com sayfalarından da yayınlanmaktadir. Soyleşilerimiz yayınlamak isteyen haber siteleri yada yerel yada ulusal yazılı basın bize sormadan soyleşilerimizi yayınlayabilirler.

Sunday, September 6, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: TUNCAY ÇELİKÖZ

Bugünkü söyleşimiz  Trabzonspor camiasının sıradışı orantısız zekası, “Ahımız Var” sözünün yaratıcısı örnek taraftar sayın Tuncay Çeliköz. Sizi ideal Trabzonspor başkanını “Külüp kartvizitine ihtiyacı olmayan kişi” olarak açıklayan sayın Çeliköz’ün sorularıma cevapları ile başbaşa bırakıyorum.  





1. Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Bugünkü yönetimin en büyük hatası TRABZONSPOR'UN yönetimi'ne gelmiş olmasıdır.

2. Sizce bugünkü  yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Ben bu yönetimde pek doğru göremedim.

3. Sizce bugünkü  yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
Mevcut yönetim kurulu ve başkanımız, Şike mücadelesini ucuz Şahsi hesaplar doğrultusunda en büyük darbeyi vurarak ateşe atmışlardır. Önce hukuk kurulumuzun UEFA da şikayette bulunduğu Ersun Yanal ile anlaşma sağlanması ve sonrasında Federasyon başkanlığı seçiminde Demirörene destek vermesiyle davaya ihanet edilmiştir.

4. Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Yönetimdeki krizin en büyük sebebi sayın Başkanımızın kulübü yöneticileri ile değil arkadaşlarıyla yönetmesidir. Bundan rahatsız olmayan yönetim kurulu üyeleride buna çanak tutmaktadır. Bu krizden kurtulmanın tek yolu kongreye giderek bu yöneticilerden kurtulmaktır.

5. Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Camianın bir araya gelebilmesi için camianın önde gelen insanlarının Şahsi çıkarlarını ve egolarını bir kenara bırakması gerekiyor. Kısır günlerinde dedikodu yapanlar gibi muhalefetten kaçınılması elzemdir.

6. Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
Kongrede amaç şahsi hesaplaşma veya ilçeler arası sidik yarışı olmadığı zaman Trabzonspor başarılı bir yönetime kavuşacaktır. Kongredeki amaç Trabzonspor'u şampiyon yapacak yönetimi seçmek olmalıdır. Ancak, kulüp x kişilerde veya guruplarda olacağına bizde olsun mantığı ile kongreye girilmemelidir.

7. Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Boğazına kadar değil, tamamen siyasetin içine saplanmış kulübümüzün ekonomik yönden özgürlüğünü kazanmadığı takdirde siyasetten uzak kalabileceğine ihtimal vermiyorum. Gazeteciler ve taraftarlar sadece doğru olanların yanında olsalar kulübümüz asla bugünlerde yaşadığı kaosları yaşamazdı.

8. Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
Trabzonspor başkanı kültürlü, zeki, dürüst, ekonomik yönden güçlü yani kulüp kartvizitine ihtiyacı olmayan, yöneticilik becerileri olan, siyasi partiler gibi tüm farklı görüşlere Eşit mesafede olan, camiayı kucaklayacak ve Şikecilere en az Galatasaray'ın eski başkanı Ünal Aysal kadar ciddi tepkiler verebilecek (TT Arena'daki pankartları hatırlayın) yüreğe sahip olmalıdır.

9. Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu? Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

Taraftar Gücünü son şike Sürecinde kaybeden Trabzonspor, başkan ve yöneticilerinin tavırlarıylada parçalama yönüne giderek kullanmamıştır. Son yapılan transferlerde her gün futboldan uzaklaşan taraftarları stada çekememiştir. Mevcut yöneticilerden taraftarı hayata geçirecek projeler beklemek hayalcilik olacağından dolayı, yeni gelecek bir yönetimin bu konuda somut adımlar atacağını umut ediyoruz.

Not: Bu söyleşiler Tayfa.org, MedyaTrabzon.com, Tayfahaber.com, ve Haberts.com sayfalarından da yayınlanmaktadir. Soyleşilerimiz yayınlamak isteyen haber siteleri yada yerel yada ulusal yazılı basın bize sormadan soyleşilerimizi yayınlayabilirler.

Friday, September 4, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: HAYRİ HACISALİHOĞLU

Bugünkü söyleşimiz eski Trabzonspor Asbaşkanlarından sayın Hayri Hacısalihoğlu.  Sayın Hacısalihoğlu hem Trabzonspor’daki yöneticilik tecrubesiyle hem de Trabzonspor camiasının temel sorunları hakkında uzun süre kafa yormuş bir büyüğümüz olarak sorularımıza içtenlikle cevap verdi.  Sayın Hacısalihoğlu’nun Trabzonspor’umuzun sorunlarını “Ekonomik açıdan, sportif açıdan, sosyal açıdan velhasıl her konuda tam bir çöküntü yaşanıyor”  olarak özetlediği söyleşisi ile size başbaşa bırakıyoruz. 



1.      Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Seçim öncesi söylediği sözlerin, vaadlerin seçildikten sonra tam tersini yaparak, bir yönetimin en büyük gücü ve desteği olan güveni kaybetti. Kaldı ki ilk günden başlayarak daha sonra da sürekli yanlışlara devam edildi. Kulübün zararına sonuçlar doğuran, camianın kabullenemeyeceği işler yapıldı.

2.      Sizce bugünkü yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Doğrusu, kulübün hayrına yapılan hiçbir işi tespit edemedim. Şayet birinin böyle bir tespiti varsa bunu tartışmaya, ikna olursak kabullenip takdir etmeye de hazırız.

3.      Sizce bugünkü yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
Bugünkü Başkan secim öncesi kupayla ilgili verdiği sözler ve ettiği yeminlerden dolayı oy alırken, bu tarzını, otobüsün üstüne çıkarak daha ilk günden terk etti. Daha sonra aldığı ekonomik destek ve borçların yapılandırılması sonucu sıkışıklığı erteleyip koltuğunu kurtardı. Kupa konusunda hiç bir niyeti olmadığını açıkça ortaya koyduğundan, bu konuda ara sıra söylediği samimi olmayan sözler de artık inandırıcı bulunmuyor...

4.      Trabzonspor’un şu anki yönetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden çıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Yönetim krizinin tek nedeni başkanın tavrı ve tarzıdır. Seçildiği ilk günden itibaren yönetimi by pass etti. Yöneticilerin konular hakkında bırakın fikirlerini, haberleri dahi olmadığından ve camianın kabullenemeyip, tenkit ettiği icraatlardan dolayı yöneticiler baskı altında kaldı. Büyük çoğunluğu istifa etti… Kalanlar da,  mesuliyeti yüklenmemek için dost sohbetlerinde memnuniyetsizliklerini açıkça beyan ediyorlar... Çünkü yöneticiler bundan sonra da hayatlarını bu camia içinde, hatta yönetici olarak sürdürme düşüncesindeler. Oysa Başkan açıkça belli ediyor ki,nereye kadar giderse oraya kadar gidecek.. Bundan sonrasında kendisinin kimsenin kapıdan içeri sokmayacağının bilincinde. Onun için bir gün bile kar...

5.      Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Göreve gelir gelmez, durup dururken camianın değerlerini sırayla hedef alıp, düşman ilan eden, ötekileştirmeye çalışan, birlikteliği bozan bir anlayışın şimdi birleşmeden,bütünleşmeden bahsetmesi inandırıcı olmaz.. Destek de bulamaz. Camianın güçleri ancak onun dışında birleşir. Zaten büyük oranda da bu sağlanmış durumda. Şayet bu kulüpte birliktelik düşünülüyorsa bunun ilk adımı yapılan hatalar için camiadan özür dilenmesi ve hiç oyalanmadan, kandırmadan derhal seçime gidilmesidir.

6.      Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
Normal şartlarda güçlü bir yönetimin oluşması için gerekli olan kriterlerin şu anda hiç birisi geçerli değil. Çünkü kulübümüzde olağanüstü zor şartlar var. Ekonomik açıdan, sportif açıdan, sosyal açıdan velhasıl her konuda tam bir çöküntü yaşanıyor. Sadece bu işe hevesli olmak, maddi açıdan güçlü olmak, yöneticilik konusunda bilgi beceriye sahip olmak dahi bugün için yeterli değil. Kulübü çok sevmek, sabırlı olmak, plana programa uymak, camiaya doğruları anlatmak, sonucunda da tenkit edilmeyi göze almak gerekiyor. Bu nedenle bugünkü gibi maceracı bir anlayışta olmadan, bu göreve talip olacakları taktir etmek, desteklemek, teşvik etmek gerekiyor.

7.      Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Trabzonspor'un en çok tahrip edilen konuları bunlar. Kulüp elbette iktidardan yararlanmalı. Hatta güç ve imkan olduğu için iktidarla iyi ilişkiler içinde de olmalı. Ancak unutulmaması gerekir ki Trabzonspor her siyasi görüşteki insanların bir araya geldiği, siyaset üstü bir konumdur. Yani siyasetten yararlanmalı ama bugünkü gibi asla siyasete alet olarak bölünmelere sebebiyet vermemelidir. Bunun zararı karından fazla olur. Kurulduğu günden bu yana yerel basın Trabzonspor'un oto kontrolüdür, vazgeçilmezidir. Ancak yönetimsel hatalar sonucu çeşitli faktörlerle bu güç dejenere edilirse faydalı değil, zararlı olur. Taraftar konusu da bunlar gibi en önemli faktörlerden biridir. Çeşitli amaç ve niyetlerle ayrıştırılıp bölünmek yerine, tersine, birleştirilip bütünleştirilirse daha büyük bir güç haline gelecektir.
8.      Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
İdeal başkanlık şablonu olan bir konu değil. Bunun bir okulu da yok… Herkesin tavrı, tarzı farklı olabilir. Hepsinin değişik faydaları da mahsurları da yaşanabilir. Ama mutlaka bir tarif isteniyorsa; başkan, liderlik vasfı bulunan, kendinden çok kulübü düşünen, çalışkan biri olmalı. Camia mensuplarını kulüpten uzaklaştıran değil, insanları kulübün taraftarı yapan, yani bugünkü modelin tam tersi anlayışta biri olmalı...

9.      Sizce Trabzonspor bugünkü taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?
Maalesef oralara bir türlü gelemiyoruz. İstikrar ve süreklilik olmadığı için, en önemli argüman olan başarılardan da gerektiği gibi yararlanamıyoruz. Yani bir türlü, çağdaş, kurumsal, planlı, programlı bir kulüp olamıyoruz...

Not: Bu söyleşiler Tayfa.org, MedyaTrabzon.com, Tayfahaber.com, ve Haberts.com sayfalarından da yayınlanmaktadir. Soyleşilerimiz yayınlamak isteyen haber siteleri yada yerel yada ulusal yazılı basın bize sormadan soyleşilerimizi yayınlayabilirler.



Thursday, September 3, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: Gazeteci Yazar SEDAT TUNALI

Trabzonspor camiasının “Hür ve Hesapsız” fikir ve gönül adamlarından sayın Sedat Tunalı beye sorularımıza verdiği içten cevaplar için çok teşekkürler…  Sayın Tunalı’nın Trabzonspor’un bugünkü halini Süleyman Nazif’in “ferden ukala topluca budala” sözüyle özetlediği söyleşisine buyrun efendim:

      


1. Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Kendi kapasiteleri hakkındaki büyük yanılgıları.

2. Sizce bugünkü  yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Tesislerde kullanılan Doğuş Çayı OFÇAY’la değiştirmeleri.

3. Sizce bugünkü  yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu konuda , en azından bugüne kadar, bir yanlış adım attığını duymadım, görmedim. Bundan sonrası nasıl devam eder bilmiyorum, kulüp hukuk kurulunda çalışan şike sanığı avukatını düşününce mide hareketlenmeleri olmuyor değil, ama yine de bugüne kadar iyi gittikleri fikrindeyim.

4. Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Yönetim krizi değil de, şehirdeki toplam aklın eksikliği, entellektüel düzeyin asgari eşiğin altına inmesi ve benzeri “bütünsel” eksiklikler, yönetime de yansıyor. Yani eşyanın tabiatı, ya da diyalektik diyebilirz. Krizden çıkmanın sihirli formula de yok, uzun süreç istiyor.

5. Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Trabzon merkez dediğimiz “deruni” yapı trabzonsporu aile şirketi olarak gördüğü, taraftar dernekleri tribün esnaflığı batağına saplı kaldığı, yerel medya listelenmiş ilan tutsaklığına razı olduğu, beklentisiz trabzonsporlular sessizliğe ve eylemsizliğe gömülü kaldığı sürece, iyileşme beklenmemeli.

6. Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
Trabzonspor şapkasından başka şapka takan kim varsa salon dışında bırakılmalı.

7. Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Trabzonspor’u yer sofrasındaki kardeşlerinden biri olarak görüp hissetmek gerek.

8. Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
İletişime açık, dünyayı izleyen, Trabzonspor ve emek ilişkisini kavramış, sporun saha içinde sınırlaır belirlenmiş bir oyun olduğu gerçeğini içselleştiren, yanı sıra markaya değer katmak için evrensel ölçüleri ıskalamayan ve yerel unsurlarla harmanlanmış yerel unsurları da layığıyla.

9. Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu? Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

Süleyman Nazif’in “ferden ukala topluca budala” olarak tanımladığı ve bu tanımlamadan rahatsız olduğuna dair güçlü tepkiler vermeyen kitleden örgütlü etkileşimler beklemek hayalcilik. TS camiasının temel sorunu, birlikte iş yapma yeteneğinin çok cılız kalışıdır ve bu sorunun çözümü için birkaç kuşağın “zorlanması” kaçınılmaz bir gerçeklik…

Monday, August 31, 2015

TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: HAKAN ORHAN

Trabzonspor Hukuk Kurulu üyelerinden sayın Hakan Orhan beye sorularımıza verdiği içten cevaplar için çok teşekkürler…



1.      Sizce bugünkü yönetimin en büyük hatası nedir?
Bunu eylem bazında değil de yönetim anlayışı olarak cevaplamak lazım. Bugünkü yönetimin Trabzonspor’u yönetme tarzı tamamen yanlış. Zaten ortada sağlıklı bir yönetim kurulu da yok. Eylem olarak değerlendirir isek en büyük yanlış, Yıldırım Demirören Federasyonunun desteklenmesidir.

2.      Sizce bugünkü yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
Genel olarak bakıldığında övgüye değer bir eylem göremiyorum.

3.      Sizce bugünkü yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
Şike mücadelesini sadece başkan ve yönetime bırakmak yanlış olur ama Trabzonspor Başkanı ve Yönetimi lokomotif konumunda olmalıdır. Şike süreci en başından beri yanlış yönetiliyor. Sadri Şener zamanında başlayan yanlışlar aynen devam ediyor. Şike süreci sadece hukuki taleplerden, başvurulardan ibaret değildir. Hukuki başvuruları yapmak demek şike mücadelesi veriliyor demek değildir. Trabzonspor Camiası, Trabzon Şehri topyekün olarak bu mücadeleye başlamalıydı ve devam ettirmeliydi. Camiada, şehirde olmayan bu inanç tabiki başkan ve yönetimde de yok.

4.      Trabzonspor’un şu anki yönetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden çıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
Trabzonspor’un bugünkü durumunun en büyük sebebi Trabzonspor’un gerçeklerini göremeyen delegenin tercihleridir. Trabzonspor İstanbul takımları gibi para harcayarak, tamamen transferlere dayalı takım kurarak başarılı olamaz. Arasıra olsa bile bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bu şekilde 1-2 kez başarı yakalanabilir ama geçmişteki gibi sürekli olmaz. 2010-2011 şampiyonluğu transferlerle gelen bir şampiyonluktur ama sadece transferlere de dayalı bir şampiyonluk değildir. Camia, yönetim, teknik ekip, takım v.s. bir çok unsurun bir araya gelerek oluşturduğu bir şampiyonluktur. Ama bugünkü borcun içinde o günkü transferlerin bile payı vardır.  Trabzonspor geçmişte bir model ortaya koymuş ve başarılı olmuştur. Geçmişteki o modeli günümüzün şartlarına göre modernize ederek sürdürmelidir. Delege de bu yönteme inanmalı, tercihlerini de ona göre yapmalıdır.

5.      Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
Trabzonspor Camiasının güçlerini birleştirmesi bana göre bir ütopyadır. Mümkün değildir. “Trabzonsporu kim kuracak?” kavgaları nedeni ile ilk kuruluşu Danıştay tarafından iptal edilen, karar sonrası devlet otoritesinin baskısı ile ikinci kez kurulan bir kulüpten bahsediyoruz. Trabzonspor’un kuruluşundaki ve bugüne kadarki süreçteki kavgalar incelendiğinde birleşmenin mümkün olmayacağı anlaşılacaktır. Dönem dönem bu yapılmaya çalışılmıştır ama  hep suni birleşmeler olmuştur ve sürdürülememiştir.

6.      Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır?
Gün geçtikçe iyi ve donanımlı insanlar bu tür ortamlardan uzaklaşmaya başlıyor. Siyasette de spor yönetiminde de durum aynı. Yönetimler de yönetmek için değil seçilebilmek için oluşturuluyor. Çok kısa zamanda, anayasası olmayan, felsefesi olmayan yönetimler oluşturuluyor. Ben bunu minübüs şoförlüğüne benzetiyorum. Bir minibüs alıyorsunuz ve bir muavin buluyorsunuz. Sonra hedefe giderken yoldan yolcu topluyorsunuz. Seçim bittiğinde, yada başka bir yola giderken yolcular inmeye başlıyor. Sağlıklı bir yönetim olmuyor.

7.      Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
Genel ve yerel siyaset spordan tamamen uzaklaşmalıdır. Yerel basın işini layıkı ile yapmalıdır. Taraftar ise geçmişi iyi anlamalı, geçmişteki başarıların sebeplerini iyi analiz edebilmelidir. Her alanda doğruya ulaşılırsa Trabzonspor da doğru bir yere oturur.

8.      Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
Bu konuda Prof.Dr.Hakan Kulaçoğlu’nu örnek gösterebilirim. Dürüst, sorunu bilen, çözümü bilen, ekip anlayışına inanan biri olmalıdır.

9.      Sizce Trabzonspor bugünkü taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?
Ortada yeterince büyük bir güç yok. Maddi anlamda belki ama manevi anlamda bir güç birliği ortada yok.Örnek vermek gerekirse forma alarak kulübe katkı yapan herkes forma alırken eylem birliği içinde oluyor ama sıra başka konulara gelince fikir birliği içerisinde olamıyor, bölünüyor. İnsanlar işler iyi giderken kenetlenebiliyor, başarıyı sahiplenebiliyor ama işler kötü iken herkes kaçıyor.Güçlü bir yönetim olursa, taraftara doğrular anlatılırsa taraftarın gücü daha iyi kullanılabilir. Taraftarın gücünün genelde olumsuz yansımaları olmaktadır.Buna şu örneği verebilirim. 1996 yılında Trabzonspor Fenerbahçe’ye Trabzon’da 2-1 yenildi ve o yıl Fenerbahçe şampiyon oldu. (Fenerbahçe’nin saha dışı faktörlerle nasıl şampiyon olduğu da ayrı bir tartışma konusudur.) Yaşanan travmanın sonucunda başarısız sayarak o sezonun bitiminde Trabzonspor Camiası olarak başkanı kovduk, yönetimi kovduk, hocayı kovduk, futbolcuları kovduk. Aslında Trabzonspor’u yıktık, darmadağın ettik. Bu olay Trabzonspor tarihindeki en büyük yanlışlardan biridir. Eğer o sezon yapı korunabilse idi uzun yıllar yarışan bir Trabzonsporumuz olabilirdi.  Bugünkü durumun sebepleri arasında bence o sezonun da katkısı vardır.


TRABZONSPOR ORTAK AKLI - SÖYLEŞİLER: ATİLLA DİLAVER

TRABZONSPOR ORTAK AKLI  - SÖYLEŞİLER: ATİLLA DİLAVER

Değerli Trabzonspor gönüldaşları uzun zamandır üzerinde çalıştığım “Trabzonspor ortak aklı – söyleşiler” ortak akıl projesine hoşgeldiniz.  Bu proje Trabzonspor camiasının 3 Temmuz süreci ile yaşamış olduğu parçalanmayı ve zayıflamayı engellemek adını kafa patlatan insanların aynı sorulara verecekleri cevapların yayınlanacağı ve yorumlanacağı bir platform olacak.  Yazıları bu blog sayfasında toplmakla beraber tüm medya kanallarında yayınlamak ve ortaya çıkan ortak aklı paylaşabilmek en büyük hedefim.  Bu konuda yardımcı olacak tüm Trabzonspor gönüllülerine şimdiden teşekkürler.  Burada yayınlanacak söyleşiler yazılı olarak alınmış söyleşiler olacak ve dolayısı ile noktasına virgülüne dokunulmadan yorumsuz yayınlanacaktır.  Trabzonspor gönüllüleri gerek bu sayfalarda gerek bu söyleşilerin yayınlanacağı medya kanallarında yorumlarını paylaşmakta serbesttir ve ortak aklın oluşmasına katkı verecektir.  

Trabzonspor camiasının önde gelen fikir ve görev adamlarına ulaşmayı hedeflediğim için bu söyleşinin yapılmasını istediğiniz kişiler ile de bu söyleşiyi gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım.  Bu söyleşiler Tayfa.org, Haberts.com, Tayfahaber.com, ve MedyaTrabzon.com sayfalarından da yayınlanacaktır. Diğer yerel ve ulusal kanallarda da imkan verdiğince yayınlanmaları için çaba sarf edeceğim.  Yukarıda adı geçen medya kuruluşlarına ve Tayfa taraftar gurubuna desteklerinden dolayı teşekkür ederim. 

Söyleşi sorularımız  paylaşılacak söyleşilerde olacak ama toplu olarakta görülebilmesi açışından buradan da vermeyi uygun gördüm.   İnşaallah camiamızın akil insanlarının görüş ve fikirlerini küfürsüz bir ortamda okur ve ortak aklı hep beraber bulabiliriz. Bulabildiğimiz bu ortak akıl ile de Trabzonspor kongresine ve geleceğine ışık tutabiliriz. 


SORULAR:
1.      Sizce bugünki yönetimin en büyük hatası nedir?
2.      Sizce bugünki yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
3.      Sizce bugünki yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca sahip mi?
4.      Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
5.      Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?
6.      Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.
7.      Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?
8.      Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
9.      Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

Ilk olarak hukuk kurulumuzun değerli üyeleri Atilla Dilaver ve Hakan Orhan beyilerin cevaplarını yayınlıyorum.  Daha sonra, sayın Sedat Tunalı ve Hayri Hacısalihoğlu söyleşileri gelecek. Şu anda duayen Trabzonspor yazarlarımız ve taraftar gurubu liderleri ile de söyleşi çalışmalarımız devam etmektedir.  Amacımız, kongreye kadar 61 akıl adam ile bu söyleşiyi gerçekleştirmek ve ortak akla ışık tutabilmek. İnşaallah bunu hep beraber başarıp güzel bir eseri camiamıza hediye edeceğiz.

Sevgile kalın…

Sayın Atilla Dilaver Beyin sorularımıza verdiği cevaplar….




Verilen cevaplarda, şahısları işaret eden ve bilinen ayrıntılarla okuyucunun zamanını çalan anlayıştan uzak kalınmaya gayret edilmiştir.

1-Sizce bugünki yönetimin en büyük hatası nedir?
1-Siyasi angajmanla aşacaklarını zannettikleri vizyonsuzlukları en ciddi zaafları. Yapılan pek çok hataya bu tutum sebep oluyor.  TS gibi büyük bir kulübün yönetimine  hazır olmadıkları görüldü. TS’da yönetici olmak sıradan bir dernek yönetmeye benzemez. Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birini yönetecek kadronun  bunu yapabilecek ehliyete, gerçekleştirmeyi gönülden arzu ettikleri hedeflere ve bunları realize edecek enerji, bilgi, birikim  ve cesarete ihtiyaçları vardır.

2-Sizce bugünki yönetimin yaptığı en güzel iş nedir?
2- Trabzonspor’u kullanıp şahsi iş ve ilişkilerini geliştirmek. Her ne kadar bu durum Trabzonspor’a fayda sağlamasa da hemşehrilerimizin gelişmesi herkesi mutlu edecek bir durumdur.

3-Sizce bugünki yönetim ve başkan Şike mücadelesini yürütebilecek güce ve inanca    sahip mi?
3-Ne yazık ki değiller. Bu mücadeleyi sürdürecek bilgiye sahip olmadıkları gibi, bu hususta gerçek ve samimi bir niyet taşıdıklarından şüphe etmemize neden olacak  bir takım eylem ve söylemelrine tanıklık ettik hep birlikte.

4-Trabzonspor’un şu anki yonetim krizinin sebepleri nelerdir ve bu krizden    cıkmanın sizce en etkili yolu/yolları nedir?
4-Kerhen bir araya gelmiş bir yönetim var. Ekip ruhu ve ortak inanç ve amaç taşıyan insanlar değiller. Sosyal pozisyonları, ikbal hesapları ile TS yönetiminde  kalmanın kendileri açısından faydalı olacağını düşünen bir yönetimin kulube faydası olacağını düşünmüyorum.
Bu ülkede kulüp yöneticiliği paranın güce tahvil edildiği alanlardır.
Çoğu arkadaş gerçek bir sporsever olduğu için değil  yukarıda zikrettiğim şahsi hesapları nedeniyle göreve talip olur.
Tabi her kulüpte olduğu gibi TS’un yönetiminde de gerçekten temiz niyetlerle varolan arkadaşlarımız mevcut. Onları  bu iddialardan tenzih ederim.

5-Trabzonspor camiasının güçlerini birleştirebilmesi icin hangi somut adımlar atılmalıdır?

5-Bu sadece TS’u değil, bütünlüklü olarak Trabzon şehrini ilgilendiren bir sorun.
Trabzonlunun takımla olan ilişkisindeki çok güçlü duygusallık bir yandan takımı bugünlere taşıyan en önemli manevi değer iken, öbür yandan bazı zamanlarda yanlış kararlar alınmasına sebebiyet veren bir baskıya ve kaosa sebep oluyor. Nihayetinde Trabzonspor lokal bir atmosfer içinde varlığını sürdürüyor.
Bu sebeple takımın ve yönetimsel olarak kulubün etki altında kalması kolay oluyor ve bu çoğu zaman aleyhe işleyen bir duruma dönüşüyor.
İstanbul büyüklerinin ve bilhassa FB’nin manüple ettiği ulusal medya ve zaman zaman buna zemin hazırlayan bize ait tutumlar sebebiyle TS’un imajı son yıllarda oldukça değişti.
1970’lerde Anadolu’dan doğan bir umut olarak futbol dışında pekçok olumlu misyonu da üstlenen Trabzonspor’u yıpratmak için uzun yıllardır sürdürülen gayret sonuçlarını maalesef  verdi. 
Öte yandan geçmiş yönetimlerin yaşadığı sıkıntılar da ortada.
İzah edilen bu şartlarda  Trabzon sermayesinin ve güçlü insanlarının takımla aralarına mesafe koymaya başladıklarını söylemek zor olmasa gerek.

Bir gerçek de genelde Türk futbolu, özelde de TS yönetimi yetkin ellerde değil. TS’un önümüzdeki kongre ile üzerindeki bu ölü toprağını atmak, tazelenmek ve amatör ruh ve profesyonel idare anlayışı ile görev yapacak bir yönetim tesis etme şansı var.

Yukarıda izah edilen olumsuzlukların üstesinden gelmek için ise bütün bir şehir olarak Trabzon’un profesyonel bir PR desteğiyle  çok ciddi bir halkla ilişkiler çalışması yapması ve takımın yeniden Kazım Koyuncu’nun ifadesinde yerini bulan “Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.” Statüsüne geri döndürülmesi gerekiyor.

6-Kongrede güçlü ve iradeli bir yönetimin seçilebilmesi için hangi somut adımlar atılmalıdır.

6-Aday yönetimlerin kimler oldukları ve hangi niyetlerle yola çıktıklarını keşfetmek zor olmasa gerek.
Buna gore tercihlerin ve tevcihlerin doğru yapılması gerekiyor.
Yönetim listeleri oluşturulurken de aday olarak konulacak arkadaşların iş hayatlarında sorunları olmayan , başarılı, dürüst ve temsil kabiliyeti olan, önceliği şahsi pozisyonu değil, TS olan,
takımdan “almak” değil, takıma “vermek” niyetiyle ortaya çıkmış şahıslardan oluşmasına dikkat etmek gerekiyor.
Trabzonlu ve Trabzonsporlu bu vasıfları haiz çok insan var.

7-Sizce Trabzonspor siyaset, yerel basın, ve taraftar üçgeni içerisinde nasıl konumlandırılmalı?

7-Bu soru halihazırda TS’un yaşadığı en ciddi handikaba işaret ediyor.
Siyaset kurumunun her daim kendi çıkarları dahilinde hareket edeceği kesin.
Diğer taraftan  muktedirin yanında var olmanın kurumsal olarak takıma bir faydasının olmadığı halihazırdaki başkanın tutumuyla da anlaşıldı.
Doğru olan bütün siyasi anlayışlara aynı mesafede kalıp, evrensel demokratik hak ve ilkelerin yanında bir tutum sergilemektir.

TS’un en ciddi sıkıntılarından biri de Yerel Basının yetersiz ve yanlı tutumu.
Belli adamların ya da grupların etkisi ve idaresi altındaki yerel basın, takım ve taraftarı olumsuz etkiliyor. 
Taraftar bu üçgenin en masum tarafı. Ancak fazla sevgiyle öldürmek diye bir şey varsa, TS taraftarının zaman zaman bunu yaptığını söylemek de mümkün.
Ancak taraftarın makul olmasını beklemek mümkün olamayacağına göre, bu durumun kulübe ve takıma getirebileceği zararları en aza indirebilmek yönetime düşüyor Nihai olarak  yönetim, siyasetten uzak durmalı , basın ve taraftarla ilişkilerini de profesyonelce yönetmelidir.

8-Sizce ideal Trabzonspor başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?

8-TS Başkanı sadece kulübü temsil etmiyor.
Zannediyorum Türkiye’de Trabzon’un yüzü olarak tanınıyor. Bu sebeple  genel manada büyük bir kulübün başkanında olması gereken tüm özellikler dışında, özel mealde Trabzon insanını temsil edecek vasıflara da sahip olmalıdır.

9-Sizce Trabzonspor bugünki taraftar gücünü maddi ve manevi anlamda kullanabiliyor mu?  Bu gücü daha çok kullanabilmesi için neler yapılmalıdır?

9-TS’un çok dinamik bir taraftar kitlesi var. Kulübün adeta dinamosu taraftar. Bu sebeple bu kitlenin sevgisi ve enerjisi doğru kanallara yönlendirildiğinde takıma çok büyük motivasyon desteği sağlayacak bir güç oluşturulur. Özellikle taraftar grupları ile kirli ilişkiler içine yerine girmek yerine onlarla işbirliği içinde doğru projelere imza atılabilir.